Yazın gelmesiyle birlikte her hafta sonu olduğu gibi bu hafta sonu da yakın aile dostumuz ile Çamlıyayla ilçesinin yolunu tuttuk. Bundan 50-60 yıl öncesi halk arasında Namrun ismi ile anılan bu güzeller güzeli ilgi çekici ve ihtişamlı ilçe isminden de anlaşılacağı üzere en çok da çamlık bölgeleri ile ilgi çekmektedir. Çamlıyayla’ya girerken Atdağ denilen mevkie varmadan tatları ve mekânı ile enfes bir Atdağı lokantası var. Burada karnınızı doyurmadan sakın es geçmeyin. Yaylaya varmadan Sığıryaylası mevkiinin tepesinde tüm doğaya hâkim yeni bir otel yapılmış. Manzara oradan, o kadar güzel ki; kendinizi Yunan mitolojisindeki tanrılar gibi yeryüzünü izlediğiniz hissine kapılırsınız. Torosların en temiz havasına ve en güzel yeşiline sahip Çamlıyayla ilçesinin Çayırekinliği mevkiindeyiz. Karşımda en yüksekte, her yere hakim konumuyla 400 merdivenle çıkılan restorasyonu yeni tamamlanan Namrun Kalesi hemen karşımızda tüm iştihamı ile duruyor. Artık yavaş yavaş yaylamıza girelim. Ama önce ve mutlaka Yıldız tepesinin sağından Ergene mevkiine girip sonra çarşıda buluşuyoruz. Ergene mevkiinde domatesin, salatalığın kokusu bir başka oluyor nedense. Tatlının en tatlı halide, Ergene’de bir başka. Birde doyum olmaz suyu var ki; yanınızda mutlaka boş su şişesi olmalı. Çamlıyayla’nın çarşısına girerken sağda doyumsuz bir su kaynağı daha bulunuyor. Adı da Beyleroluğu. Sakın atlamayın, bir yüzünüzü ferahlatın bu suda. Uzun uzun anlatmıyorum buradaki havayı, tatları lezzetleri ki, gidin görün. Çarşıya girdim, yoğun bir trafik var ne yazık ki. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından eski Pazar Yeri olarak bilinen yere çok katlı bir otopark yapılıyor. Harika bir haber değil mi? Misafirimizle birlikte bir karsambaçcıya oturalım dedik. Soğuğu damağınıza vuran tarifsiz enfes meyve özleri ile kar’ın karışımı olan bu tatlı içecek unutulmaz hisler bıraktı damağımızda. Derken, bir kedi sesi. Miyavvvvvv. Çarşı merkezinde adı ‘ABBAS’ olan parlak sokak kedisini tanımayan yok. İlçe esnaflarından kasap Ahmet Can Çiğdem’in beslediği, büyüttüğü ABBAS, adını söylendiğinde miyavvvvv sesiyle bize ‘hoş geldiniz’ diyor. Ben buradan bir kez daha yaz-kış demeden Abbas başta olmak üzere diğer sokak hayvanlarını besleyen Ahmet Can Çiğdem kardeşimizi kutlamak istiyorum. Uzun lafın kısası yaz serinliğine kapılır gidersiniz Çamlıyayla’da. Asla bitmesin istersiniz bu gezintilerin. İşte tam olarak da bu şekildedir Çamlıyayla’nın kişiye hissettirdikleri. NOT: Coğrafi işaretli Yayla bandırması, türlü meyvelerden yapılmış ekşiler, reçeller, sirkeler, Torosların çiçeklerinin özütünü saklayan yayla balı, yayla tavası, yayla lahmacunu, bol cevizli karakuş tatlısı, Çamlıyayla iğne oyası ve dahası sizi bekliyor.