SEÇER, TMMOB YÖNETİM KURULU, ODA BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

abdullah - 11 Mart 2023 Cumartesi

SEÇER, TMMOB YÖNETİM KURULU, ODA BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

SEÇER, TMMOB

(MERSİN BŞB. BASIN) Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Yönetim Kurulu Üyeleri, Mersin İl Koordinasyon Kurulu Üyeleri, oda başkanı ve yönetici ile bir araya gelmesi, depremin ardından yapılan ve gerçekleştirilmesi gereken hakkında fikir alışverişinde bulundu. Toplantıda, TMMOB ile işbirliği çerçevesinde yapılacak işlemler hakkında konuşuldu. Harita, peyzaj, şehir plancıları, ziraat, kimya, jeoloji, jeofizik, elektrik, makine, maden, inşaat gibi alanlardaki mimar ve mühendisler odasının yer aldığı toplantıda, gece deprem gözleminden sonra yapılan ve yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu. Katılımcıların kamu çalışmasına olacak her türlü girişimi ve savunucularını savunacaklarını belirterek, imar planları yapılırken kentteki yeşil alan oranlarının da gerektiğini vurguladılar. Gerek belediyelerin kendisinden de başka bir yerde yapacakları tüm derslerden katkı vermek istediklerini ifade eden, bu süreçte insanlar bilim ile olan ilişkisinin de önemine dikkat çektiler. Katılımcılar, yapı stoklarının çok iyi elden çıkarılmasını de ifade ediyorlar. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulacak olan 'Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı' hakkında da fikir alışverişinde bulunulurken, sağlıklı kentler kurulmasına ilişkin yapılması gerekenler konusunda da görüştü. Başkan Seçer: “Yasal düzenlemelerin disipline takip edilmesi bizim olmazsa olmazımız” Toplantının açılışında konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, depremin şampiyonalarını hem derinden üzdüğünü hem de sorumluluklarını hatırlattığını söyledi. Başkan Seçer, “Bugüne kadar bu tip afetlerden sonra hep konuşulan, tartışılan, heyecanla 'şunu tüketen, bunu tüketen'denip daha sonra hafızayı beşer nisyan ile malüldür sözünden yola içeriğinden unutulan konuların artık gerçekten bu ülkede ciddi bir şekilde ele alınması, yetersizse yeni, Yasal düzenlemelerin yapılması, bundan sonra sadece yasal düzenlemelerin yapılmasını ciddiyetle, disiplinin takip edilmesi konusu artık bizimde olmazsa olmazımız” ifadesini kullandı. Odaların kamu vicdanı yükünün ve sorgulanmasının olduğunu da vurgulayan Başkan Seçer, Bütün odalarımızın özellikle bu konularla ilgili çok sorumluluk alması gerekiyor. Her zaman söylediğim bir şey var; sivil toplum inanılmaz derecede önemli. Sivil toplum olmadan demokrasi olmaz, asla hakkınızı savunamazsınız. Kamuoyu yarattıktan sonra kimvurduya gidersiniz” dedi. Sivil toplumu çok önemsediğini kaydeden Başkan Seçer, “Tarihinde olmadığı ve olamayacak kadar Mersin'de bir Büyükşehir Belediye Başkanı odasını STK'lara açmıştır. Bırakın odasını, gönlünü de açmıştır, kalabalık ortamlara da uygun zeminler hazırlamıştır ve saatlerce etrafına toplanmıştır” diye konuştu. Seç Başkan ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer büyükşehir belediye başkanları ile birlikte depremlerde yaşanmış illerde yaptıkları incelemeleri aktardı. Seç Başkan, Mersin'e özel dağıtımının ya da afet bölgesi kapsamına alınmasını her fırsatta dilediğini belirterek, depremin Mersin'de de içerdiği komplikasyonlardan söz etti. Seçer, “Orada konut yetiştirmesi olan, gıdaya ihtiyacı olan insanların akrabaları geldi, komşuları geldi, oradaki evleri yıkıldı. Şimdi bunların burada yapıları var. Yapmalarını dile getirmeni arzu ederim” şeklinde konuştu. MESKİ'nin raporlarına göre ona bir susuzluk yaşanabileceğini söyleyen Seçer, “SCADA'dan inşaat takibi yapıyoruz zaten sistemi. Her sistem dayanabilir. Kaynaktan sisteme giren su, tüketilen su yetmiyor. Onun bir sistemi çökebilir. Sistem hava yapar, pompalar durur. Biz koruyucu Tarsus önlemlerini kullanırız. Belli bir noktaya kadar cazibeyle gelir, sonra terfilerle başlarız. 4 yıldır Belediye Başkanıyım. 6 yıl önce protokol yapıldı, DSİ ile. Yeni bir Pamukluk Barajı, Tarsus ile Mersin arasındadır. Yani gelen suyu düşünün. Oradan buraya şu anda yayılma suyu tam ortasında yeni bir baraj yapılmış, mesafe daha yakın ve hepsi cazibeyle gelecek. İsale hattını DSİ yapacak, bize devredecek. Altı yıldır altı santimetre yol alınmamış. Bunları bize dile getirmek istiyoruz. Ne arıtma ne isale hattı hiçbir şey yok. Sistemleri de yapılmadı. Yani o kurulum de yapılmadı. Sadece baraj su tutar. Ne ziyaretler ne içme suyu. Olmaları lazım” ifadelerine yer verdi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da, Mersin'in de bu sürecinden çok etkilendiğini ifade ederek, “Deprem sadece 11 ili vurmadı. 11 ilin periferisindeki illeri, belki Mersin'i daha fazla vurdu. Depremden bu yana Mersin'in 400 bin göçü bekleniyor. 400 bin kişi yeni sorunlar demek” dedi. Koramaz, Mersin'de yapılacak afet riskleri azaltacak ve afet acil müdahale planı kapsamında hayata geçirilecek çalışmaların ortak bir şekilde yapılmasının öneminine vurgu yaparak, “Öncelikli bir durum sonunu yapmak lazım. 400 bin nüfus, bir barınma sorunu olacak. Deprem sonrası Mersin'in yapı stokunun depreme dayanıklılık koruması muhafazasını yapması gerekiyor. Bütün bunlar yapılırken de mühendislik, şehircilik, peyzaj planlama, gerekli yeşil alanlar, kırşehir ilişkisinin çok iyi kurulması lazım. Bu konuda belediyelerimizle işbirliğine açığız” diye konuştu. Doç. Dr. Fikret Zorlu da acil müdahaleler için kentsel hazır olması gerektiğini aktarırken, hem Mersin hem de çevrenin yorgunluğu Afet Müdahale ve Lojistik Eylem Planı'nın olması gerektiğini ifade etti. Zorlu, “Burada çalışmak ana odak noktası Mersin Büyükşehir Belediyesi. Çünkü bunun sorumluları sorumlu olacak, yönetici koordinasyonunu yapacak. Burada TMMOB çok proaktif katkı. Odalarımızın şu anda araştırma çalışmaları, ayrıntılı araştırmaların alınması için yapı etütlerine ilişkin verileri derlediklerini. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve ilgili odalarımız şu anda hızlı bir şekilde çalışıyorlar. Açıkça buyuruyor, belediyeler kamu kurumları arasında diğerlerine göre daha hızlı hareket ediyor. Çünkü pratiğindeler. O avantaj var” dedi. Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmasının kapsamından bahseden Doç. Dr. Fikret Zorlu, “Büyükşehir Belediyesi'nin yapmak istediği, ameliyatları TMMOB'un endüstriyel deneyimi ve dahili yapılan çalışma önemli bir giriş oluşturacak ama aynı zamanda uzman ve verimli kuruluşun temel üyeleri, üniversitelerden uzmanları, ilçe belediyeleri, genellikle kamudan uzmanlarının olduğu bir . Belediye ve birimlerin başta TMMOB ve çevrelerinde olmak üzere beraberde düzenlenecek bir çalışma” diye konuştu. TMMOB üyelerinden çözüm önerileri… Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gencay Serter ise afetin 'demir, beton ve bina' maliyetlerinin düşürülmemesi gerektiğini belirterek, “Yıkımlar büyük oranda kent yönetiminde oldu. Dolayısıyla, müşterilerin kent merkezinden görmek lazım, çözümler de öncelikle kent verisinde aramamız lazım. Çünkü bu kentler tümden çökerken, bu afet anında yaşanan o ilkyardım anındaki karelerde bile düzensiz örüntü ile ilgiliydi. Dolayısıyla bunların aslında gerçek olan bu bina, demir ve beton verilerinden kurtarılması gerekiyor. Biz bunun önemsiz olmadığını söylemiyoruz ama oldukça stratejik bir ölçek olan kent ölçümlerinin gözden kaçırılmaması gerektiğini söylüyoruz” dedi. Türkiye'nin geçmişten süregelen planlama ve ima anlayışında değişikliklerin yapılmasını vurgulayan Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Otuzoğlu ise yapı anlayışı odaklı planlamadan dönemlerinde doğayı ve ekolojiyi önceleyen kentleşmenin önemine dikkat çekti. Otuzoğlu “Kentlerde imar planları yapılırken artık katkı yeşil alan miktarlarının sürmesi gerekiyor. Planlamalar yapılırken yüzde 10 olan açık yeşil alan oranlarının en az yüzde 20'ye çıkması gerekiyor. Kent içinde bir dağılım ve bir bütünleşik bir açık yeşil alan sistemi oluşturması gerekiyor. Yine açık yeşil alanlardaki toplumsal yapıyı düzenleyen ve güçlendiren, deprem sonrası depremde yaşayanları onarmak için planlanan planlamalara ve tasarımlara yer verilmesi gerekiyor. Yine doğal kaynakları yönlendiren, su kullanımı gibi, sahip olduğumuz toprak ve tarım alanları gibi, gibi özellikle insan yerleşim yerinin doğrudan yerleşim yeri bu gıda gereksinimlerine de çok dikkat edilmesi gerekenler ve bundan sonraki planlama ve ima anlayışımızı da bu yönü gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Zemin parametrelerinin çok iyi belirleme için jeolojik yol tekniği, jeofizik mutlaka yapılması gerekiyor” Kentleşmelerde tüm mühendislik disiplinlerinin sonucu ortaya bir sonucu çıkardıktan sonra yer seçiminin ona göre yapılması hücrelerine dikkat çekici Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şev Demirbaş ise “Buralarda mutlaka zemin özelliklerinin çok iyi belirleme için jeolojik yol tekniği, jeofizik mutlaka yapılmalıdır. Ve sonrasında bu dinamik parametrelerin statik projeye göre de inşaat mühendislerinin ve mimarların burada çalışması ve düzgün bir bina tasarlaması gerekiyor. Eğer bunlar düzgün bir şekilde yapılırsa biz bir daha böyle bir şey, milat kabul ettiğimiz her şeyi, bir daha yaşayalım” diye konuştu. Depremin ardından depremden etkilenmemesi için değerlendirmeleri adına önerilerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise depremzede sonuçları küçük değerlendirmesinin gözlemlediği bir katkının son derece etkili olduğunu söyledi. Konuşmasında kuraklık Riskine de dikkat çekici Suiçmez “Afeti lütfen depremle temizlemeyelim. Kuraklık vardı, var olmaya devam edecek, biz açıklamalarımızda deprem gibi kuraklıkla da yaşamaya alışmak istiyoruz. Bu kadercilik değil, kuraklık yönetimidir. Mersin eğer önemli bir tarım iliyse, kuraklık varsa, bu kuraklık sulama gibi oluşum da yerel yönetimlerin yatırımlarının dahil edilmesinin alınmasının da yararlı olacağını düşünüyoruz. Her türlü desteği vermeye de hazırız” ifadesini kullandı. Bölgedeki eksiklikleri incelediklerinde yer seçimi, kontrolsüz ve denetimsiz yapılaşma ile proje ve mühendislik hizmeti alınmadan bina yapımını tespit ettiklerinde dile getiren Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 2. Başkan Serdar Kart ise “Bizler deprem sırasında zeminin nasıl bir tepki, ölçümlerle ortaya koyabiliyoruz. Özellikle deprem sırasında zeminin nasıl titreşeceğini, salınımının ne kadar süreceğini biz jeofiziksel olarak çok kısa ve doğru bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Bizim çekmeniz zeminin hakim periyodu sayesinde onun da alt ve üst iskeleti var. kalıpları belirleyerek biz inşaat mühendislerine dinamik parametreleri sunuyoruz. İnşaat mühendisleri bu sayede zeminin periyoduyla bina periyodunun birbirine denk gelmesi için gerek kolon, kiriş ve perde yapılarıyla bina periyodunu oynuyorlar. Bu sayede deprem sırasında zemin ne kadar sallanmış olsa dahi periyotlar çatışmadığı için bina kısa sürede salımını gösteriyor ve hasar gördüğünde ayakta kalabiliyor” ifadelerine yer verdi.