İnsanoğlu zaman zaman hastalık, borç, sel, deprem vb. sıkıntılar yaşıyor. Her sıkıntı, insanı ümitsizliğe sevk etse de zaman her şeye çare oluyor ve insan, yaralarını bir şekilde sarıyor. Aynı şey milletler ve devletler için de geçerli… Milletler ve devletler de göç, savaş, ekonomik darboğaz, dış tehdit, salgın hastalıklar vb. sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyor. Beklenmedik sıkıntılar milletler ve devletler için daha uzun sürebiliyor. Sıkıntılar millete yansıdıkça iktidarlar çözüm üretmeye çalışıyor. Meseleleri çözmeyi başarabilenler yanında başaramayanlar da oluyor. İster insanlar ister milletler ve devletler tarafından yaşansın zor durumlarda gerek tek tek fertler gerekse siyasi iktidarlar sıkıntılara çözüm üretmeye çalışıyor. Sıkıntılar bazen akıl tutulmasına sebep olduğu için tabir caizse denize düşen yılana sarılıyor. Bu da insanları veya milletleri ve devletleri daha büyük sıkıntılara sokabiliyor. Mesela borçlu bir insan bankadan kredi çekme imkânı kalmamışsa tefeciden daha büyük faizle borç alma yoluna sapabiliyor. Aynı şey milletler ve devletler için de geçerli… Onlar da çaresizlik batağına düştüklerinde borçlarını borçla kapatmayı tercih etmek zorunda kalabiliyor. Bir insan -mesela borç sıkıntısından kurtulmak için- yakınlarından borç alma veya bankalardan kredi çekme imkânı yoksa gayrimeşru yollara sapabiliyor. Hırsızlık, uyuşturucu satıcılığı, silah kaçakçılığı, gasp vb. suç yollarına tevessül edebiliyor. Tabii bu tür yolların her biri ayrı bir çıkmaz sokak. İlk teşebbüslerde yakalanmayan insanlar, kolay yoldan para kazanmanın tadını alınca işi büyütmek isteyebiliyor ama önünde sonunda yakayı ele veriyor. Sıkıntıların çok yaşandığı ülkelerde siyasi partiler de çoktur. Gelişmiş ve kalkınmış ülkelerde siyasi partiler üçü beşi geçmezken bizim gibi kurtarıcı bekleyen insanların yaşadığı ülkelerde siyasi partilerin sayısı neredeyse sayılamayacak kadar çoktur. “2024 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlere 36 partinin katılabilecek olması bizin düşüncemizin ne kadar doğru olduğunun da ispatı aynı zamanda… Kurtarıcı beklemek, bu milletin kaderi olmamalı…