Tarsus Haber| Yenises Gazetesi
Yazar: HALİL AKSOY - 10 Ekim 2023 Salı - Okunma: 523

SAHTELER VE GERÇEKLER

İnsan internette biraz dolaşınca günümüzde hemen her şeyin sahte olduğu gerçeğiyle karşılaşıyor. Uzmanlar gün geçmiyor ki piyasada satılan bal, zeytinyağı, peynir, sucuk, sosis, salam vb. diğer gıda ürünlerinin sahte olduğu gerçeğini açıklamamış olsun. Uzmanlar satın alınan ürünlerin sahte olup olmadığını anlamak için bazı tavsiyelerde bulunsalar da bunları hemen uygulamak mümkün değil. Hele de internetten aldıysanız ürünü iade etmek istediğinizde karşınızda muhatap bile bulamıyorsunuz. O zaman şu sonuca varıyoruz: Aldığımız ürünler sahte, aldatıldığımız gerçek… Pazara gittiğinizde ürünü seçemiyorsunuz. Tezgâhın önüne konulan meyve sebze ile tezgâhın arkasındaki meyve sebzenin kalite farkı siyahla beyaz arasındaki farktan bile çok… Bu, bizim aynamız. İnkâr edemeyeceğimiz acı gerçeğimiz. Kalitesiz ürün satmayı, müşteriyi aldatmayı akıllılık sanan bu zihniyetten kurtulmadıkça milletçe refaha ulaşmamız asla söz konusu olmayacak. Debelendikçe batacak, battıkça kurtarıcı bekleyecek ama daima hüsran gerçeğiyle yüz yüze geleceğiz… Bu zihniyet sadece alışverişlerde değil, insanlar arası ilişkilerde de mevcut. Sahte gülücükler, işi bitinceye kadar ayıya dayı demeler, ele etek öpmeler, siz bilirsinizciler, evet efendimciler, işi düşmedikçe hal hatır sormak şöyle dursun selam bile vermemeler insanımızın inkâr edilmeyen gerçeği değil midir? Elimizdeki malzeme bu iken yarınla ilgili bir ümit içinde olmak, kendini kandırmak değil de nedir? Müslim ve mümin insanlar olarak Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmiyoruz ama bugünden yarına da ülkemizin ve insanımızın daha iyi olacağı sözüne de inanmıyoruz.