Kıymetli okuyucularım; Çağımızın en büyük hastalıklarından birisi de ‘Dedikodu ve Gıybet’tir. Son günlerde bu hastalık ne yazık ki, Tarsus’ta da insanlarımız arasında çokça yaygın bir hale geldi. Toplumda çok derin yaralar açan, dostlukları bile zedeleyen bir konu. Herhangi bir kişinin arkasından konuşmak, onun olumsuz yönlerinden bahsetmek dedikodu olarak tanımlanır günümüzde. Bir diğer adı ise gıybettir. Dedikodu yapmak hem dini inancımız hem de genel ahlak anlayışımızca hiç hoş karşılanmaz.             Dedikodu yapanları özellikle sosyal medya paylaşımlarında bolca görmeye başladık. İnsanlar sevmedikleri veya o kişiden menfaat elde edemedikleri zaman başlıyorlar dedikodu ve gıybet etmeye başlıyorlar. Bir insanın kusurunu örtmek yerine, onu yerden yere vurmak için ellerinden gelen ne varsa yapan kişiler, öteki dünyada bunun nasıl hesabını vereceklerini düşünmüyorlar. Gelelim asıl konumuza. Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, göreve geldiği 1 Nisan 2019 tarihinden bu yana sosyal medya hesaplarından en çok eleştirilen Belediye Başkanları arasında. Sayın Başkan ile zaman zaman bir araya gelerek gündemle ilgili samimi ve sıcak sohbetler yapıyorum. Bu buluşmalarımızda kendisi hakkında sağda solda dedikodu yapanları da konuşmuyor değiliz hani. Sayın Başkan hakkında dedikodu yapan onca insanın yüzüne karşı konuşma cesareti bile gösteremediklerine birçok kez ben bile şahit olmuşumdur. Kıymetli okuyucularım; bu dedikodu yapanların ileriye dönük bir hesapları olduğunu benim gibi Sayın Başkana oy veren 95 bin Tarsuslu da düşünüyor. Sayın Başkan için neden özellikle böyle bir kampanya başlatıldı, arka planda neler var? Onu da çözemiyorum ama onlara evdeki hesabın çarşıya uymadığını da söylemek isterim. Allah hepimizi gıybet ve iftiradan uzak eylesin. Delikanlı insan, insanların yüzüne konuşur; şeytanlık yapmaz. Dedikodu ve iftiradan uzak olmamız dileklerimle: Sağlıkla, dostça kalın.  Hoşçakalın.