(HALİL AKSOY) 2021 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre ve Türkçe Yılı olarak kabul edildi. 30 Ocak 2021 Cumartesi günkü 31380 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle de bu yılın nasıl değerlendirileceği ilgililere duyuruldu. Yunus Emre ve Türkçe Yılında yetkililer elbette birtakım faaliyetlerde bulundu. 2021 yılında yapılan faaliyetlerin faydadan hâlî olmadığı kabul edilse bile beklenen faydayı sağladığını da ne yazık ki söylemek mümkün değil. Türkçeyi sevdirmek, öğretmek, bir eğitim ve öğretim işidir. Bu mesele halledilmeden yapılan ve yapılacak faaliyetlerden fazla bir şeyler beklemek kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. İlkokuldan başlayıp üniversiteyi bitirinceye kadar hemen bütün sınıflarda Türkçe öğretilir. Öğretilir öğretilmesine de bu, ne çocuklara Türkçeyi sevdirir ne de onlara Türkçeyi doğru kullanma becerisi kazandırır. Gerek gazete sayfalarında gerekse okuduğum kitaplarda en tahsilsiz yazarından isminin başında unvan bulunan kişilere kadar pek çok yazarın Türkçesinin perişan hâlini görmek beni derinden yaralıyor. Hemen hiçbir yazarımızın Türkçe bilgisi yeterli değil. Eli kalem tutan yazarlarımız Türkçeyi yeterince bilmedikleri için Türkçeyi yanlış kullanıyor. İşin acı tarafı bu yazarlarımız Türkçeyi yanlış kullandıklarının farkında bile değiller. Dilimize Arapça veya Farsçadan giren bazı kelimelerde, kullanılmadığı zaman kelimenin anlamını değiştiren ^ işareti çoğu zaman ihmal ediliyor. hâlâ yerine hala, kâr yerine kar, âlem yerine alem, âdet yerine adet yazıldığına her zaman şahit oluyoruz. Son günlerde okuduğum pek çok kitapta rastladığım Türkçe yanlışlarını okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Yazar veya eser adı vermeden, önce kitaplardaki yanlış cümleyi yazacağım sonra da o cümlenin doğrusunu. Kitaptaki yanlış cümle: Bu hisler, bu duygular, bu sevdâlar bize şiirlerle, türkülerle, özlü sözlerle intikal etmiş ve bizde bu inceliklere hissedâr olmuşuz. Cümlenin doğru şekli: Bu duygular, bu sevdâlar bize şiirlerle, türkülerle, özlü sözlerle intikal etmiş ve biz de bu inceliklere hissedâr olmuşuz. His ve duygu kelimeleri aynı anlamda olduğundan ikisini yan yana kullanmak yanlıştır. bizde yazılan kelime biz de yazılmalıydı. Biz zamirine gelen de, hâl eki değil dahi anlamına gelen de bağlacıdır. Bitişik yazıldığı için yanlıştır. Kitaptaki yanlış cümle: Çöküş halinde, odağını ve ülküsünü kaybetmiş kurumlar da anında belli olur. Cümlenin doğru şekli: Çöküş hâlinde, odağını ve ülküsünü kaybetmiş kurumlar da ânında belli olur. hal kelimesi sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer; hâl kelimesi durum, vaziyet anlamına gelir. anında kelimesine şapka konmadığında kelime anında anlamında anlaşılabilir. Bu sebeple kelimeye şapka konmalıydı. Kitaptaki yanlış cümle: Azınlık okulları, milli eğitim bakanlığı denetimine girdi. Cümlenin doğru şekli: Azınlık okulları, Millî Eğitim Bakanlığı denetimine girdi. milli eğitim bakanlığı biçiminde yazılan kelimeler bir kurum adı olduğu için kelimelerin ilk harfleri büyük yazılmalıydı. Ayrıca milli kelimesi mil içeren anlamına gelir. millî kelimesi milletle ilgili, millete özgü, ulusal anlamlarına gelir. Kelime bir kurumun ilk kelimesi olduğu için ilk harf büyük yazılmalıydı. Türkçe konusunda daha yapılacak çok iş var.